23 Haziran 2014 Pazartesi

The Elephant Man / Fil Adam




Joseph Merrick vücudunda deformelerle dünyaya gelir ve yaşı ilerledikçe bu deformeler daha belirgin olmaya başlar. İlerleyen yaşlarında okulu bırakmak zorunda kalır, iş bulmakta zorlanır. Babası ve üvey annesi  tarafından reddedilen Merrick evden ayrılmak zorunda kalıp ve 17 yaşında düşkünler evinde yaşamaya başlar. Sam Torr tarafından keşfedilir ve halkın önünde Fil Adam olarak sergilenmeye başlar. Şöhreti artan Fil Adam, Londra' ya geldiğinde kendisini gören cerrah Dr. Frederick Treves tarafından tedavi edilmek amacıyla hastaneye yatırılır. Bu dönemde asilzadelerin büyük ilgisiyle karşılaşır ve sık sık asilzadeler tarafından ziyaret edilir. Merrick 27 yaşında boğularak ölür.

Bu etkileyici hayat hikayesini 1980 yılında David Lynch beyaz perdeye aktardı. Merrick'in hayat hikayesi bir çok filme konu olmuştu fakat en etkileyici olanı David Lynch'den geldi. Lynch, filmi özellikle siyah beyaz çekti. Merrick' in hayatını çekerken zorlandığı tek bir nokta olmuştu; o da makyaj. Filmin makyajları Christopher Tucker' a ait ve inanılmaz bir iş çıkardığı tartışılmaz. Lynch, Tucker' ın Fil Adam makyajını yaparak filmini kurtarmasını istemiş. Bu film bir çok dalda Oscar'a aday olmuş fakat henüz en iyi makyaj kategorisi olmadığından Christopher Tucker' a makyajlar nedeniyle onur ödülü verilmiş . The Elephant Man filminden sonra Akademi bu kategoriyi listesine eklemiş.

The Elephant Man/ John Hurt





İlk başta Lynch, Hurt'ün giymesi için Merrick 'in deformelerini ayrıntılı şekilde gösteren bir kostüm tasarlamış.
Fakat Hurt kostümü giydiğinde görüntü çok hantal ve yapay olmuş. Bu kostüm tamamen işe yaramaz ve kullanılamaz olduğundan bu fikrinden vazgeçmiş. Fakat takvime göre çekimlerin başlaması gerekiyordu ve Lynch bu esnada özel efekt makyaj sanatçısı Christopher Tucker'a ulaştı, makyajın yapılması için çekim süresi uzatıldı.








Tucker, Merrick'in fotoğraflarından vücudun hangi kısmında deformeler olduğunu, büyüklüklerini ve renklerini inceleyerek işe başladı. Ardından Royal Londra Hastanesinde bulunan Merrick'in iskeletine ulaştı. Royal Londra Hastanesi yüz ve bacaklarda bulunan deformelerin her ayrıntısına kadar kalıbının Tucker tarafından alınmasına izin verdi. Filmde Merrick'in gerçekte olan deformeleri birebir Hurt'e uygulandı. Buraya kadar bile inanılmaz bir iş çıkarmıştır Tucker.



Sol taraftaki fotoğraflar Merrick'e ait, sağ tarafta ise Hurt'e uygulanan makyajı görüyoruz. Hiçbir detay
atlanmamış ve aynı deformeler başarılı bir şekilde uygulanmış. Sadece makyaj efektleri kullanarak makyajın gerçekçi olmasını sağlamak için bu makyajı uygulamak 8 saat sürmüş.




Normal bir erkek kafasının çapı 22,5 cm (bizde 54 cm. denk geliyor ) iken Joseph Merrick'in kafa çapı 36 cm. olduğundan kafa için bolca prostetik kullanılmış. Aynı durum boyun çevresinde de görüldüğünden boyun kısmı için de ekstra prostetikler uygulanmış. Kafa kısmı makyajı için 2 ayrı parça kullanılmış; arka kısım uygulandıktan sonra yüz kısmı uygulanmış ve bu iki parçanın kenarlarının birbiriyle uyumlu olması için itinayla çalışılmış. Çünkü makyajın gerçekçiliği için yapılan bu prostetik maskelerin kenarlarının ince ve birbirinden ayrı bir görüntüde olmaması gerekir. Saç için ise krep denilen bir malzemeden gerçek saç görüntüsü elde edilmiş.



Joseph Merrick' in oldukça kalın bir dudak yapısı vardı; birebir aynı dudağın uygulanması oyunculuğunu etkileyeceği ve konuşmada sıkıntı yaşayacağını düşündüğü için hem Hurt'e hem de Tucker'a endişe veriyordu. Tucker dudağının bir kısmı yukarıda olan fakat biriyle konuşurken normal bir dudağa sahip gibi konuşmaya çalışan insanları düşünerek Merrick'in dudağının aynısını modellemek yerine Hurt'e Merrick'in dudağı görünümlü deforme ayrı bir prostetik uygulamış. Bu durum Hurt'ün ağzını kapatıp açmasını ve konuşmasını kolaylaştırmış.

Vücut kısmı için 15 ayrı parça poam lateks prostetik makyaj uygulaması yapılmış. Her biri için ayrı ayrı modellemeler yapılmış haliyle. Aralıksız 46 saat süren bir çalışma sonucunda Elephant Man makyajı ortaya çıkmış.






Joseph Merrick'in gerçek hikayesi ile ilgili bu videoyla yazıyı sonlandıralım.

                                                                              

18 Haziran 2014 Çarşamba

Factory Girl Edie




'60'lardaki bir kişi beni kendine, hayatımda tanıdığım herkesten daha hayran bıraktı. Tecrübe ettiğim bu hayranlık hissi muhtemelen aşkın bir çeşidine çok yakındı.'
                                                                                                      Andy Warhol

2006 yapımı yönetmenliğini George Hickenlooper'ın yaptığı Factory Girl / Fabrika Kızı, Edie Sedgwick 'in hayatının Andy Warhol ile kesiştiği bölümünü konu alıyor. Film 60'larda geçiyor ve 60'ların stilini, makyajlarını, saçlarını ve underground sanat anlayışını filmin arka planında işliyor. Edie dönemin ikonlarından biri ve bu durum tüm stiliyle filmde karşımıza çıkıyor.


Edie Sedgwick / Sienna Miller


Sienna Miller'ın Edie'ye bu kadar benzemesinin nedeni yüz hatlarının uygun olmasının yanı sıra makyaj ve saç tasarımcılarının işlerini iyi yaptıklarının göstergesi. Edie 60'lı yıllarda makyajı, saçı ve stili ile o dönemin ikonları arasına girmeyi başarmıştı. Film Edie'nin hayatının uyarlaması olduğundan Sienna'da tam anlamıyla Edie'yi görebiliyoruz.



Bu değişimi gerçekleştiren makyaj sanatçısı Kate Biscoe. Edie'nin en belirgin özelliklerinden biri genellikle sulu boya ile boyadığı kalın kaşları (evet sulu boya), yanağındaki beni ve neredeyse hiç çıkarmadığı takma kirpikleri. Takma kirpikler konusunda gayet cömert davranıp üst üste iki kirpik kullanıyormuş Edie. Peki Sienna Miller nasıl Edie oldu?
Önce göz altına düz bir çizgi şeklinde Sienna'nın göz renkleriyle uyumlu kahverengi ve siyah karışımı likit eyeliner uygulanmış. Daha sonra bu çizginin üzerine gözlerin daha yuvarlak ve büyük görünmesi için kirpikler çizilmiş.
Transparan pudra kaşlara kadar bütün göz kapaklarına ve kris bölgesine kadar kahverengi/siyah far göz kapağına uygulanmış. Biscoe, Edie'nin trajik ifadesini güçlendirmek için kris bölgesindeki hattı cat eye görünümünün tam tersine daha yuvarlak uygulamış.
Ben için de, Edie Sedgwick'deki gerçek, likit eyeliner kullanılmış.






Sienna Miller bu rol için hazırlanırken uzun bir araştırma ve hazırlık süreci geçirmiş. Andy Warhol'un Edie ile çektiği filmleri izleyip; dans, konuşma ve Edie'nin hareketleri için çalışmalar yapmış. Bütün bu süreçlerin ardında film çekimleri başladığında kostüm, makyaj ve değişen saçların etkisiyle kendini Sienna görmek yerine Edie olarak görmüş.

Buradaki makyaja gelirsek; 60'lar stilinden biraz daha günümüze yakın bir makyaj görüyoruz. Smokey eyes yani dumanlı gözler dediğimiz makyaj gözlere uygulanmış ve dudaklar da nude tonlar kullanılmış.
















Andy Warhol / Guy Pearce




Guy Pearce'ı Andy Warhol'a dönüştüren isim makyaj sanatçısı Matthew Mungle. Guy bu rol için 15 kilo vermiş. Andy Warhol küçükken geçirdiği bir sinir hastalığı nedeniyle solgun ve pütürlü bir yüze sahip olmuş. Mungle, Andy'nin görüntüsüne ulaşabilmek için Pearce'ın üst dudağına protez ekleme yapmış. Daha sonra soluk ten için çok açık tonlarda pudra uygulamış. Saç ekibi beyaza çalan sarı renkte perukla bu görünümü tamamlamış.









Filmin diğer karakterlerinde de değişimleri az da olsa görebiliyoruz. Mina Suvari ve Jimmy Fallon Edie'nin arkadaşlarına benzetilmeye çalışılmış ve bunun için de çoğunlukla saçlardaki değişime ağırlık verilmiş.











Kapanışı, yine o dönem Andy Warhol tarafından keşfedilen The Velvet Underground grubunun Edie Sedgwick için yazdıkları şarkı ile yapalım.

                                                            

10 Haziran 2014 Salı

Black Swan



'Hepimiz hikayeyi biliyoruz; bakire küçük kız saf ve tatlı bir kuğunun bedenine hapsoluyor. Özgürlüğüne kavuşmaya çalışıyor ve büyüyü bozabilecek tek şey gerçek aşk. Dileği yakışıklı bir prens tarafından gerçeğe dönüştürülecekken, aşkını itiraf edemeden şehvetli kardeş siyah kuğu prensi kandırıp aklını çeliyor. Mahvolmuş haldeki beyaz kuğu bir tepeye tırmanıyor ve kendini öldürüyor. Ve özgürlüğünü ölümün kollarında elde ediyor.'

2010 yapımı Darren Aronofsky'nin yönetmenliğini yaptığı Black Swan filmi Natalie Portman' a Oscar heykelciğini kazandırdığı gibi hemen hemen hepimizin de en beğendiği filmler arasına girmeye başarmıştı. Natalie Portman hem Beyaz hem de Siyah Kuğu'yu canlandırdığı bu filmde akıl sağlığını mükemmele ulaşmak için yitirmeye başlayan Nina karakterine hayat vermişti. Filmin makyajları özellikle Black Swan makyajı ikonik makyajlar arasına girmeyi başarmıştır ve hala defile ve bir çok moda çekimi makyajlarına ve hatta cadılar bayramı makyajlarına bile ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Şimdi birlikte bütün bu Black Swan makyajlarına bakalım. Ana karakterden önce öncelikle yan karakterlerin makyajlarını incelemekle başlayalım.

Winona Ryder/ Beth Macintyre

Eski kuğu ama kendisi bu durumdan hiç hoşnut değil. Bu yüzden de sürekli içki içiyor. Yeni Kuğu' nun tanıtıldığı gece yine içkiyi biraz fazla kaçırıp bir kaza geçiriyor ve durum kendisi için hiç iç açıcı olmuyor. Bacağından sakatlanıyor ve Nina hastanede O'nu ziyarete gittiğinde bacağındaki yaraları görüyoruz.



Prostetik makyaj tasarımcısı Mike Marino, Beth' in bacakları için sadece yaraların olacağı yerlerde makyaj uygulamak yerine tüm bacağı protez olarak tasarlamış. Önce başka bir modelin bacaklarının kalıbını alıp daha sora alınan kalıptan protez bacaklar ve üzerine yaralar yaparak bu makyaj uygulamasını
gerçekleştirmiş.

Nina'nın yine Beth'i hastanede ziyaret ettiği bir sahne. Bu sahne Nina'nın gördüğü halüsinasyon üzerine kurulu. Beth kendi yüzünü Nina'nın getirdiği törpü ile delik deşik etmeye başlıyor. Burada görsel efekt uygulanmış. Filmin bir çok yerinde görsel efektlerin uygulandığı görülüyor.







The Prince/ Prens





Mike Marino Prens karakteri için prostetik makyaj uygulaması yapmış. Sivri burun, kulak ve çene yapısı şeytani bir görüntü yaratmak için tercih edilmiş.



   Mila Kunis/ Lily                          










Lily karakterinin en belirgin makyajlarından biri sırtında bulunan dövme. Lily ve Nina karakterlerinin sevişme sahnelerinde Nina, Lily'nin sırtındaki dövmenin değiştiğini, giderek kanat şekli aldığını görür. Burada görsel efektlerin kullanıldığını görüyoruz. Bu değişim süreci şöyle ilerliyor; önce ilk dövmenin renginde ve stilinde son resimdeki kuğu kanatları dövmesinin tasarımı yapılmış. Kareler arasında, kanattaki her bir tüy için taç yaprağı ve yaprak haritalaması yapılmış. Daha sonra animatör bu unsurları 2D animasyonu için kullanmış. 'Lily'nin sırtının ve vücudunun 3D uyumlu hareketi eş zamanlı olarak devam ediyordu. Mila Kunis'in ince kaslarının hareketi açısından zor bir durumdu. Gerekli değişimler yapıldıktan sonra Lily'nin sırtına 2D animasyon uygulandı.' diye anlatıyor süreci Dan Schrecker.





















Natalie Portman / Black Swan





Mükemmel olmayı takıntı haline getiren Nina rolü uğruna akıl sağlığından oluyor. Halüsinasyonlar, hızlı duygu geçişleri, takıntı ve kendine zarar verme gibi psikolojik gelgitler içerisinde görüyoruz Nina'yı. Hem Beyaz hem de Siyah Kuğu'yu canlandırıyor. Makyaj tasarımları bu iki karakter için farklı tasarlanmış. Makyaj tasarımlarını filmin makyaj sorumlusu Margie Durand ve makyaj tasarımcısı Judy Chin yapmış. Judy, Nina için makyaj tasarlamadan önce karakterin bütün özelliklerini inceleyip, yönetmenin isteklerini göz önünde bulundurmuş ve köstüm departmanı ile işbirliği içinde çalışarak makyaj tasarımlarını yapmış.



 Beyaz kısımlar için Starblend markasının ürünleri kullanılarak porselen ten görüntüsü elde edilmiş ve elmacık kemiklerle alın bölgesine beyaz krem highlight uygulanmış. Kuğu gözleri için MAC cromeline black black kullanılmış. MAC gümüş pigmentle Bennye Final Seal (makyaj sabitleyici) ürünü karıştırılarak suya dayanaklı (waterproof) likit bir ürün elde edilmiş. Gözde görünen bu gümüş parıltılar fırça darbeleri ile kuğu kanatlarının üzerine uygulanmış. Dudaklara şarap rengi MAC dudak kalemi ile dudak hattı belirlendikten sonra yine aynı tonlarda MAC ruj uygulanmış. Ve daha sonra göz altlarına, makyajın bittiği yere, kırmızı kalem uygulanmış.

Chin, Beyaz Kuğu'nun tam tersini hissettirecek bir karakter yaratmak  ve bütün odağın gözlerde olmasını istemiş.Makyajı tasarlarken  güzel, seksi  aynı zamanda karanlık ve tehlikeli bir şeyler çıkarmak istemiş. Gözlerde karanlık ve tehlikeli bir kuş hareketi vermek için kanat çizgilerini uygulamış.
Gözlerde uygulanan makyajın bir benzerini de ellerde görüyoruz. Judy, makyajların,özellikle el makyajının, kostümleri geri planda bırakacağına dair bir endişe duyduğunu ve bu yüzden makyajlarla kostümlerin doğru kombinasyonda olması için sürekli deneme yaptıklarını da belirtmiş.



Siyah Kuğu'da ne kadar keskin, karanlık ve mat tonlar kullanıldıysa; Beyaz Kuğu'da bir o kadar yumuşak ve hassas bir görünüm için pembe bir dudak rengi kullanılmış. Bu makyaj için de yine MAC ürünleri ve Premiere Products Illustrator paletleri kullanılmış. Beyaz Kuğu için tasarlanan makyajda yine gözler ön planda tutulmuş. Daha masum ve kırılgan bir görüntü elde edilmiş.



Makasla elini kesip kanattığı ve tanıtım gecesinde elini yıkarken derisini kopardığı sahnede özel efekt  ve özel makyaj efekti (special effects makeup) uygulanmış. Fotoğrafta da görüldüğü gibi protez bir el yardımıyla bu sahne çekilmiş.












Yine son sahnede ayaklarının birbirine yapışık olduğunu ve bir başka sahnede ise tırnağının kırıldığını görüyoruz. Bu iki sahne için de yine prostetik ve özel makyaj efekti uygulanmış. Nina'nın sırtındaki tavuk derisi görüntüsü hareketli kısımlar için görsel efekt, bunun dışındaki kısımlar için ise plastik makyaj kullanılmış. Mike Marino tarafından tasarlanıp uygulanmış. Böyle bir görüntünün olmasının nedeni sırtından kanatların çıkacak olması ve Nina'nın kendini kuğu sanmaya başlaması.
Filmin son sahnesi  Nina' ya benzer bir büst yapılarak çekilmiş.






Ve Nina'nın kanatlarının çıktığını zannederek mükemmel dansına ulaştığı bu sahne için yine görsel efektler Dan Schrecker tarafından yapılmış.


Görsel efektlerin nasıl ve hangi sahnelerde kullanıldığını görmek için bu videoyu izlemeniz yeterli.